ABDÜLKERÎM EFENDİ
Osmanlı Devleti şeyhülislâmlarından ve velî. Hanefî mezhebi fıkıh âlimidir. Doğum yeri ve târihi bilinmemektedir. 1495 (H. 900) senesinde Edirne'de vefât etti.
Sultan İkinci Murâd Hanın beylerinden Mehmed Ağa tarafından, esir edilen hıristiyan çocukları arasında Osmanlı başşehrine geldi. Yapılan zekâ testinde ilk derecelere girdi. Bunun üzerineMehmed Ağa tarafından Şehzâde Mehmed Çelebiye (Fâtih) hediye edildi. Abdülkerîm adını aldı.
Sarayda İslâm terbiyesine göre yetiştirilip, Türkçe öğretildi. Arapça ve Farsçaya vâkıf oldu. Meşhûr âlim Alâeddîn Ali Tûsî'den ilim öğrendi. Molla Fenârî'nin oğlu Muhammed Şah Fenârî ve Alâeddîn Tûsî'nin talebesi olan Sinân-ı Acemî'nin ilminden istifâde etti. Aklî ve naklî ilimlerde âlim oldu. İstanbul'un fethinden önce bâzı medreselerde müderrislik yaptı. Fetihten sonra, İstanbul'da açılan medreselerden birine, daha sonra da Sahn-ı Semân medreselerine müderris tâyin edildi.
Molla Abdülkerîm Efendi, güzel ahlâkı, cömertliği ve insanlara olan şefkat ve merhametiyle çok sevildi. Pekçok talebe yetiştirdi. Halktan ve devletin ileri gelenlerinden pekçok kimseye nasîhatlerde bulundu. Pekçok günahkârın tövbe edip sâlih amel işlemesine, birçok kâfirin müslüman olmasına vesîle oldu. Herkes tarafından sevildi ve hürmet gördü.
Kitap yazmak için fazla vakit bulamayan Abdülkerîm Efendi, Sa'deddîn Teftâzânî'nin eserlerinden Telvîh'in baş kısmına ve Metâlî'ye hâşiyeler yazdı.
Abdülkerîm Efendi 1488'de Molla Gürânî'nin vefâtından sonra şeyhülislâm oldu. 1495 senesinde vefât edinceye kadar bu vazifede kaldı. Edirne'de Sultan Câmii yakınında yaptırmış olduğu sıbyan mektebinin bahçesinde defnedildi.