imam ı ahmet kastalani'ye göre hz. muhammed'in özellikleri;

1-)imam ı ahmet kastalani'ye göre hz. muhammed'in özellikleri;

kimsenin gözlerinin içine bakamazdı.

sesi kimsenin sesinin yetişmediği yere yetişirdi.

teri miskten daha güzel kokardı.

oturduğu zaman, omuzu oturanların hepsinden daha uzun olurdu.

bir yoldan geçtiği güzel kokusundan belli olurdu.

yemeği üç parmakla yerdi.

çeşitli elbiseler giyerdi.

yabancı elçiler gelince süslenirdi.

elbiselerine sinek konmazdı.

sivrisinek ve diğer böcekler kanını içmezdi.

açlığı sever bazen de çok yerdi.

çiğ soğan, sarmısak gibi şeyler yemezdi.

şiir söylemezdi.

geceleri uyumadan önce gözlerine üç kere sürme çekerdi.

evinde ayna, tarak, sürme kabı, misvak, makas bulundururdu.

avucunun içini sağ yanağının altına koyup, sağ yanı üstüne yatardı.

......
biri bir şey söylediği zaman sadece başını döndürmez,bütün vücuduyla dönerdi.
okuma yazma bilmemesi, ümmi olması.
not: yani kimse diyemez ki incili tevratı okuyup kafasına göre yendien yazmış.

tanım : bir kısmı imam ahmet kastalani tarafından ortaya atılmış özellikler.

çok merak ediyorum ey müslümanlar acaba aranızda imam ahmet kastalani'yi tanıyanınız var mı ?
ne zaman yaşadığını bileniniz var mı ?

hayır benim bildiğime göre çok saçma olacak ondan sebeb.

yavuz sultan selim döneminde yaşadığını okumuştum bu kastalani'nin,
peygamberden 900 sene sonra ondan bu kadar emin bahsetmek,
ne kadar inandırıcı ?

çok uzun olmadığı bir çok sahabe tarafından rivayet edilmiştir, lakin şehrin en uzun insanları bile peygamber efendimizden daha uzun gözükmezlermiş.
imam olmayan bakkal muhittin abi ye göre,

yatmadan önce ellerini ve ayaklarını yıkarmış,
temiz giyinirmiş,
elbiseleri temizmiş ama yamalarda varmış,
cuma günü mutlaka cübbe giyermiş,
yüzüne bakan gafiller 1 hafta aylak ve leylak dolaşırlarmış.

aynen duydum ve iman ettim ki,
muhittin abi böyle dedi...


gülerken dişleri gözükmezmiş. kahkaha atmazmış yani gülümsermiş.

Boş şeyler konuşmaz, genellikle susar, konuşan birinin lafını kesmez, bir isteği olanı geri çevirmezdi. Çoğunlukla su ve hurmadan başka yiyeceği olmadı. Bir ata veya deveye bindiğinde yanında yaya yürüyene tahammül etmez veya kendisi inip yayayı bindirir, eline geçeni yoksullarla paylaştığı için akşam eve geldiğinde ev halkına yiyecek olup olmadığını sorar, yoksa oruca niyet ederdi.

Bir güne sabah namazı öncesinde kalkarak namazın sünnetini kılar, sonra mescide çıkarak cemaate farzı kıldırır, güneş doğana kadar onlarla sohbet ederdi. Mescidi Nebevi'de halkın sorunlarını görüşür, öğle sıcağı bastırınca kaylule (öğle uykusu) yapardı. Yolda rastladığına önce kendisi selam verir, önce o elini uzatırdı. Akşam namazından sonra evine gider,ayakkabılarını çıkarır, besmeleyle girer, ev halkına selam verir, yemek varsa yer yoksa oruç tutar, hanımlarıyla oturur, çocuklarla oynardı. Çocuklar kucağına oturup işediğinde kızmaz, kalkıp suyla temizlerdi. Ev işlerini kendisi yapardı. Gecenin son kısmında kalkıp dişlerini misvaklar, teheccüd namazını kılar, sonra sabah namazına kadar sağ tarafına uzanıp yatardı.

Hayatında kimseye bağırıp çağırmadı, kimseyi kırmadı. Öldüğünde geride yamalı bir hırkadan başka birşeyi yoktu.*

4/4lük insanlarda bulunması gereken özelliklerin tümüdür.
ikna kabiliyeti yüksekmiş.